İNCİL’İN Temelleri
Konu 1 : TANRI
Tanrı’nın Varlığı | Tanrı’nın Kişiliği | Tanrı’nın Adı ve Niteliği | Melekler | Arasöz ("Tanrı Ruh’tur", Tanrı’nın Adının Kullanımı, Tanrı Belirmesi) | Sorular

1.1 TANRI’NIN VARLIĞI

"Tanrı’ya yaklaşan kişi, O’nun varlığına ve O’nu titizlikle arayanları ödüllendireceğine iman etmelidir." (Heb. 11.6). Bu çalışmaların amacı, ilk olarak, "ki o, O’dur" şeklinde tek Tanrı’ya inanıp da O’na yaklaşmak isteyenlere yardım etmektir. Bu yüzden Tanrı’nın var olduğuna dair imanı destekleyecek delillendirmeyle kendimizi ilişkilendirmeyeceğiz. Bedenimizin karmaşık yapısını, bir çiçeğin belirgin desenini incelediğimizde, açık bir havada geceleyin uzayın sınırsızlığına baktığımızda, yaşamımızdaki bu ve buna benzer sayısız incelikle işlenmiş görüntüler, ateizm’i kesinlikle inanılmaz kılmaktadır. Tanrının var olmadığına inanmak, O’nun varlığına inanmaktan kesinlikle daha fazla iman gerektirir. Tanrı olmasaydı hiçbir düzen, amaç ya da evrenin temel açıklaması olmazdı ve bu ateist’in yaşamına yansıyacaktı. Bu husus göz önünde tutulduğunda, materyalizmin insanların yaşamlarında en geçerli güç olduğu toplumlarda bile, insanların büyük çoğunluğunun bir dereceye kadar dahi olsa Tanrı’ya imanı kabul etmeleri sürpriz sayılmamalıdır.

Ancak, daha üstün bir güç olduğuna dair açık olmayan bir kavrama sahip olma ile, O’nun ne olduğunu gerçekten bilip de bunun karşılığı olarak O’na inançla tapınmak arasında büyük bir farklılık vardır. Heb.11:6 (İbraniler, bölüm 11, ayet 16) bu hususu şu şekilde belirtmektedir:

(Biz) O’nun (tek Tanrı’nın) var olduğuna iman etmeliyiz.

VE

ki O, kendini titizlikle arayanların ödüllendiricisidir.

İncil’in çoğu, Tanrı’nın halkı İbranilerin tarihinin bir anlatımıdır. Onların Tanrı’nın varlığını kabul etmeleri ile, O’nun vaatlerine olan imanlarının uyum sağlamadığı hususuna defalarca işaret edilmektedir. Büyük liderleri Musa tarafından onlara şu söylenmiştir: "Bu nedenle biliniz ki...ve yüreğinizin içine alınız ki Her Şeye Kadir Efendimiz, ki o Tanrı’dır, yukarıda göktedir ve aşağıda yeryüzündedir. Başka O’nun gibisi yoktur. Bu nedenle O’nun takdirlerine ve emirlerine uyun." (Dt.4:39,40).

Bu nedenle ayni husus şu şekilde de ortaya konabilir: bir Tanrı olduğunun farkında olunma, otomatik olarak bizim Tanrı tarafından kabul görmemiz anlamına gelmez. Eğer biz ciddi olarak bir Yaradan’a sahip olduğumuza inanıyorsak, "O’nun emirlerine de uymak" zorundayız. Bu çalışma serisinin amacı, bu emirlerin neler olduğunu ve bunlara nasıl uyulacağını açıklamaktır. Bunu yapmak için Kutsal Yazılar’ı araştırırken, Tanrı’nın varlığına ilişkin imanımızın güçlendiğini göreceğiz.

"İman duymakla, duymak da Tanrı’nın sözü ile ortaya çıkar" (Rom. 10.17).

Ayni şekilde İşaya 43:9-12 (43.bolum, 9-12 arasındaki ayetler), "ki ben O’yum" (İs. 43:13) şeklinde bize kendini belirten Tanrı’nın geleceğe ilişkin kehanetlerinin nasıl bir yorumla algılanabileceğini göstermektedir. Yani, Tanrı’nın adı olan "Ben, ki o benim" ibaresi tamamıyla doğrudur (Ex.3:14).

Havari Pavlus, şu anda kuzey Yunanistan’da bulunan Veriya denen bir kente gelmişti. Orada normal olarak Tanrı’nın Müjdesi (iyi haberler) hakkında vaaz veriyordu. Ancak halk Pavlus’un sözünü hemen kabul etmek yerine, "onlar (Pavlus’un değil’ Tanrı’nın olan) söz’ü büyük ilgiyle algılamakta ve her gün Kutsal Yazıları inceleyip, kendilerine öğretilenlerin doğru olup olmadığını araştırmaktaydılar. Böylelikle içlerinden birçokları iman etti."(Acts 17:11-12). Onların imanı; onların açık fikirlilikleri , düzenli (her gün) ve sistematik (öğretilen bu şeyleri) İncil’den araştırmaları nedeniyle olmuştu.

O halde gerçek bir imanın kazanılması, Tanrı’nın sözüyle ilgisi olmayan bir çeşit ruhsal kalp ameliyatı yoluyla Tanrı’nın onları ansızın imanlı yapıvermesi sonucunda olmamıştı. Yoksa dünyanın ahalisi, bir Billy Graham mücadelesi için yürüyüşe ya da inançlılar olarak Pentikost yeniden doğuş toplantısı protesto yürüyüşüne nasıl katılabilir? Kutsal yazıların her gün araştırılması, bu örnek olaylara ne kadar dayanak teşkil etmiştir? Bu gerçek bir İncil-dayanaklı iman noksanlığı, şüphesiz, bu şekildeki birçok inanç değiştirenin, onların daha sonraki Hıristiyan pratiğini anlamsız bulmalarını ve çoğunun neden evangelist hareketten çark ettiklerini açıklar.

Bu kurs çalışmasının amacı, sizi de iman ettirebilecek olan Kutsal Yazılar’ı sizin kendinizin sistematik olarak araştırabilmeniz için bir çerçeve sağlamaktır. Gerçek Müjde’den haberdar olmak ile gerçek bir imana sahip olmak arasındaki bağlantı üzerinde, İncil’in vaaz kayıtlarında çoğu kez önemle durulmaktadır. Şöyle ki:

- (Pavlus’u) dinleyen Korintlilerin birçoğu inandı ve vaftiz oldu"(Acts 18:8)

- "Halk Müjde’nin bildirisini dinler ve iman eder" (Acts 15:7)

- "Biz size yaydık, siz de iman ettiniz" (1 Cor. 15:11)

- Ekin ekenle ilgili benzetmede yer alan "tohum", Tanrı’nın sözü’dür (Lk. 8:11); küçük bir hardal tohumu kadar imanınız olsa... (Lk. 17:6);
görülmektedir ki iman, "iman sözü" (Rom. 10:8) algılandığında ortaya çıkar; "iman’ın sözleri ve iyi öğreti"(1 Tim. 4:6); Açık olan bir yüreğin içinde Tanrı’nın sözünü, O’na imanla birleştirmek (Gal. 2:2, krş. Heb. 4:2). Havari Yuhanna, Efendimiz İsa’nın yaşam kaydında şu şekilde yazıldığını söyler: "siz iman edesiniz diye o doğruyu (yani gerçeği) söyledi (Jn. 19:35).

Tanrı’nın sözü "gerçek" olarak adlandırılmaktadır (Jn. 17:17) ki biz ona iman etmekteyiz.

  Back
Home
Next